Rita Patino: Kimse dilini bilmediği için 12 yıl psikiyatri hastanesine kapatıldı

8 Haziran 1983’te Amerika Birleşik Devletleri’nin Kansas eyaletinde polis, bir kilisede kıyafetleri kirli ve kafası karışmış görünen bir kadın buldu.

Kadın polislere anlayamadıkları birkaç kelime söyledi.

Onunla İngilizce konuştular ama iletişim kuramadılar. Aralarından hiçbiri ne dediğini bilmiyordu ve bu iletişimsizliğin neticesi 12 yıl boyunca özgürlüğünü kaybetmesi oldu.

O kadının adı Rita Patino Quintero’ydu. Meksika’daki Raramuri halkından bir yerliydi.

Polis onu bulduğunda, Kansas eyaletindeki Manter kentinde bulunan bir Metodist tapınağının bodrumuna sığınmış haldeydi.

Meksikalı film yapımcısı Santiago Esteinou, götürüldüğü polis karakolunda kendisini yıkamaya çalışan bir polise vurduğunu anlatıyor.

Esteinou, Rita’nın hayatını anlatan “Yıldızların ve Dağların Kadını” belgeselinin yönetmeni.

Yapımın galası Nisan 2024’te yapıldı.

‘Doğada yaşamak’

Yönetmen Esteinou çekimlere 2016 yılında başladı ancak proje 2022 yılına kadar tamamlanamadı.

Rita belgeseldeki röportajında memleketi Chihuahua’nın dağlarına bakarken ana dili olan Raramuri konuşuyor ve “Hasta değilim. Doğayla birlikte yaşamaktan dolayı kendimi çok iyi hissediyorum” diyor.

Raramuri, ayak anlamına gelen “rara” ve ışık anlamına gelen “muri” kelimesinden türetilmiş bir tanım ve “hafif koşucular” anlamında kullanılıyor.

Raramuri halkı için koşmanın sosyal ve kültürel önemi bulunuyor.

Bu halk, inişli çıkışlı bir topografyada, dereler, ve dağlar arasındaki Sierra Tarahumara’nın yamaçlarında yaşıyorlar.

Ancak Kansas’ta olduğu sürede Rita’nın memleketine göre daha kuru ve soğuk koşullarla mücadele etti.

Ve bu onun ABD’deki bir psikiyatri tesisinde 12 yıl hapis kalmasına yol açtı.

Dil engeli

Rita yalnızca Raramuri dilinde akıcı konuşabiliyordu.

Kansas’taki mahkeme sürecinde ve sonrasında hastanede tercüman yoktu.

Rita, neler olup bittiğini ve neden kilit altına alındığını anlayamıyordu.

Atanan bir resmi tercüman da onun dilini anlayamadı.

Esteinou, Rita’nın yaşadıklarını BBC Mundo’ya anlatıyor:

“Onu mahkemeye çıkardılar. Yargıç onun akli melekelerinin yerinde olmadığına ve kendisi için tehlike teşkil ettiği sonucuna vardı. Bu yüzden onu bir psikiyatri hastanesine götürdüler.”

Hayatının geri kalan 12 yılı dışlanma, tıbbi şiddet, bürokratik çıkmazlar ve yalnızlıkla geçti.

Gerçek Rita kimdi?

Rita yetenekli olduğu kadar gizemli de bir kadındı.

Çobanlık ve ebelik yapıyor, şifalı bitkileri biliyor. Aynı zamanda bir zanaatkar ve çamaşırcıydı.

Esteinou’nun belgeseline konuşan aile üyelerine göre Rita çok şeyle uğraşmış bir kadındı.

1930 yılında doğduğuna inanılan Rita’nın bir hayat arkadaşı ve oğlu olduğu belgeselde anlatılıyor.

Geniş bir koyun sürüsüne sahip olduğu için kendi toplumunda “zengin bir kadın” olarak da tanımlanıyordu.

Ancak bir gün her şey değişti ve Rita “korkulan ve istenmeyen” biri haline geldi.

Sürüsü çalınmıştı ve komşuları onu kocasını öldürmekle suçladı; bu iddia hiçbir zaman kanıtlanamadı.

O günleri bilen bir bölge sakini Procopio Mancinas, “Olan şuydu ki, ona çok kötü davrandılar. Kocasıyla kavga ettiği, onu dövdüğü ve öldürdüğü dedikodusu yayıldı” diye anlatıyor.

Mancinas, Rita’nın kocasını öldürdüğüne inanmadığını söylüyor.

Belgeselci Esteinou’nun araştırması, Rita hakkında bir cinayet soruşturması açıldığına dair kayıta da rastlamadı.

Ancak Rita hakkındaki “büyücü” söylentileri de aleyhine çalışıyordu.

Gerçekte ise Esteinou, Rita’nın bazı engellere sahip olduğunu söylüyor.

Rita’nın konuşma sorunları vardı ve oğlu olmadan gezmeye başlamıştı. Bir arada yaşadığı insanlar ona korkuyla bakmaya başladı.

Tanıyanlar onun bu sürede hiçbir yerde iyi karşılanmadığını söylüyor.

Mancinas, “Bazı insanlar onu gördüğünde kapıyı kapattılar. Onları öldürmek istediğine inananlar dahi vardı. Ama o sadece açtı ve yemek istiyordu” diye anlatıyor.

Esteinou, bu söylentiler nedeniyle yetkililerin oğlunu elinden aldığını anlatıyor.

Rita’nın Meksika’dan Kansas’a nasıl gittiği hakkında bir bilgi yok, bu mesafeyi yürüdüğü sanılıyor.

BBC

Özgürlük

Kansas’taki mahkeme ilk olarak üç ay süreyle psikiyatri hastanesine yatırılmasına karar verdi.

Bu sürenin sonunda durumu yeniden değerlendirilecekti ancak atanan avukat da hakim karşısına çıkmadı.

Tercüman eksikliği nedeniyle Rita ile iletişim kurulamadı.

Hastanedeki sağlık personeli, onun kökeni hakkında hiçbir fikirlerinin olmadığı yönünde ifade verdi.

Hastanede geçen aylar, yıllara dönüştü.

Rita konuşamıyordu, yalnızdı ve evinden uzaktaydı.

Dil engeli nedeniyle somut bir teşhis konulmadan ilaç tedavisi alıyordu.

Belgeselci Esteinou, Rita’nın durumunun, göçmen ayımcılığının birçok yönüne işaret ettiğini söylüyor: “İngilizce bilmeyen, fakir ve muhtemelen engelli bir göçmen kadındı”.

Durumun değişmeye başlaması on yıl sürdü.

Kansas Engelli Hakları Merkezi, 1994 yılında beş yıldan uzun süredir hastanede yatan hastaların vakalarını incelemeye karar verdi.

Kuruluş, Rita için Toria Mroz adında bir avukat atadı.

Belgesele röportaj veren Mroz, “Yaptığımız ilk şeylerden biri tıbbi kayıtlarına bakmaktı. Kayıtlar onun Chihuahua’lı olduğunu ve bir Raramuri yerlisi olduğuna işaret ediyordu” diyor.

Bu kayıtların en başından bu yana Rita’nın dosyasında olduğunu söyleyen Mroz, “Buna karşın 10 yıl geçti ve hala hastanedeydi. ‘Nereli olduğunu, ne dil konuştuğunu bilmiyoruz’ diyorlardı” diye anlatıyor.

Merkez hastaneye ve 30’dan fazla personeline dava açtı. Verilen zarar için 10 milyon dolar istediler.

Rita mahkemede ifade veremediği için yasal sürecin de kendine has zorlukları vardı.

Esteinou, bu dönemde Raramuri dilini anlayabilen tek bir psikiyatr bulunabildiğini söylüyor.

Rita bu sırada taburcu edildi ve 1995 yılında Meksika’ya döndü. Ancak dava 2001 yılına kadar devam etti. Sonunda arabuluculuk yoluyla çözüldü.

Rita’ya 90 bin dolar tazminat verildi ancak toplam tutarın yaklaşık üçte biri kendisine yardım eden sivil toplum kuruluşuna aktarıldı.

Paranın geri kalanının Rita’ya ülkesindeki hayatını kolaylaştırması bekleniyordu.

Fakir ama ‘mutlu’

Ancak Rita yoksulluk içinde yaşamaya devam etti.

Belgesel yapımcısı Esteinou bunun nedenini anlatıyor:

“Mahkeme bir vakıf oluşturdu ve STK tarafından seçilen Beatriz Zapata adında bir rahibeyi Rita’nın mal varlığının yöneticisi olarak atadı.

“Yaklaşık iki yıl boyunca Rita’ya ayda yaklaşık 300 dolar vermeye başladı ve ardından tek seferde 6 bin dolar verdi. Ancak daha sonra rahibe parayla birlikte ortadan kayboldu.”

Rahibe birkaç yıl boyunca parayı kendisi için kullandı. Mahkeme rahibeden yalnızca 10 bin doları geri alabildi.

Sonrasında iki yeni vasi atandı. Parayı yönetmek için ikili her yıl 1000 dolar alıyorlardı. Her ikisi de Rita’yı hiçbir yerde bulamadıklarını iddia etti.

On yıl sonra bu para tükendi.

Rita Patino 2018’de hayatını kaybetti. Ölümünün ardından ailesi ve halkı bir “kutlama” yaptı.

Raramuri halkı, ölüleri bir partiyle onurlandırmanın, bir sonraki varoluşa geçişlerine yardımcı olduğuna inanıyor.

Meksika’ya dönüşü sonrası Rita’nın çok mutlu olduğunu anlatıyor Esteinou.

İkisinin konuşmalarından birinde Esteinou’ya “Burada (memleketimde) bulunmaktan çok mutluyum” demişti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir