2018 yılında Do Kwon ve Daniel Shin tarafından kurulan ve Terraform Labs tarafından piyasaya sürülen LUNA, Terra blok zincirinde geliştirilmiş olan bir kripto para birimiydi.
TerraUSD (UST) adlı algoritmik bir stabil coin ile de bağlantılı olan LUNA kısa sürede yatırımcılar arasında popüler hâle gelmişti.
Stablecoin’ler genellikle fiyat istikrarı sunarak yatırımcılara güvenli bir liman sağlamayı amaçlasa da TerraUSD için durum biraz daha farklıydı.
TerraUSD (UST), diğer stabil coinlerden farklı olarak gerçek varlıklarla değil, tamamen LUNA token’ı ile destekleniyordu.
Yani UST’nin işleyişi bir tür arz-talep dengesi üzerine kuruluydu.
Yatırımcılar LUNA token’larını yakarak UST üretebiliyor ve bu şekilde LUNA’nın değer kazanması bekleniyordu.
Bir süre işler yolunda gitmiş olsa da sistemin altındaki temel riskler göz ardı edilmişti.
Özellikle TerraUSD (UST) kısmında dolar kurunun sabitlenmesinin algoritmalarla korunması büyük bir kırılganlık yaratıyordu.
Mayıs 2022’deyse kripto dünyası sarsıldı.
Çünkü yatırımcılar, bir anda yüklü miktarda UST çekmeye başlamıştı ve bu ani hareket UST’nin dolar sabitini kaybetmesine neden oldu.
Dolarla aynı seviyede olması gereken UST’nin bir anda dolardan düşük bir seviyeye düşmesi yatırımcıların panik satışları yapmasına sebep oldu ve bu da zincirleme bir etki yarattı.
Bu durum, önlem almak için LUNA token’larının aşırı miktarda üretilmesine yol açtı ve o korkunç senaryo gerçekleşti.
Yüksek miktarda LUNA üretilmesi, arz fazlası nedeniyle LUNA’nın değerinin hızla düşmesine yol açtı.
Böylece, bir zamanlar 116 dolar değerinde olan LUNA, birkaç gün içinde neredeyse değersiz hâle geldi.
Bu çöküş, LUNA ve UST’ye yatırım yapmış yatırımcılar için büyük bir felaket anlamına geliyordu…
LUNA’nın çöküşü, sadece Terra ekosistemini değil, tüm kripto para piyasasını da derinden etkiledi.
Bitcoin gibi büyük kripto paraların da değer kaybetmesiyle, piyasadan toplamda 300 milyar dolarlık bir varlık silindi…
Yani birçok yatırımcı tüm birikimlerini kaybetti ve mali açıdan oldukça zor durumda kaldı.
Do Kwon ise çöküşün ardından kayıplara karıştı. Öyle ki hakkında kırmızı bülten bile çıkarıldı.
Karadağ’da sahte bir pasaportla yakalanan Kwon’un, Amerika’ya iade edilerek, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından yatırımcıları yanıltmakla ve menkul kıymet dolandırıcılığıyla suçladı.
Suçlamalar, Kwon ve ekibinin UST’nin dolar sabitini koruyamayacağını bile bile yatırımcılara yanlış bilgi vererek onları kandırdığı yönündeydi.
Sonuç olarak, LUNA’nın çöküşü yatırımcılara büyük vaatlerin arkasında ne kadar büyük riskler olabileceğini de göstererek acı bir ders verdi.